6 Mayıs 2013 Pazartesi

İMZA:KARIN - YOL ARKADAŞIM'A

İmza:Karın Antalya'daki kitapçılara bugün ulaştı.Ben de sabredemeyip D&R 'dan aldım hemen.Hatta kitabı raftan elime alır almaz sayfaları çevirip kendi yazdığım mektubu oracıkta bir solukta okudum.İnsanın kendi yazdığı satırları bir kitabın yaprakları arasında görmek meğer ne güzel şeymiş.
Çektiğim fotoğraflardan birisini hikayesiyle birlikte fotoğraf dergisinin sayfaları arasında görünce de böyle heyecan yapmıştım.Benden başka birilerinin de okuyup görmesi insanın kendine güven duygusunu arttırıyor :)

5 Mayıs 2013 Pazar

İMZA:KARIN

İmza:Kızın adlı kitapta her yaştan, her kesimden kadın babalarına mektup yazmışlardı ama ben o fırsatı kaçırmıştım.
Bu defa olaya ben de dahil oldum ve eşime, yol arkadaşıma mektup yazdım.

Kadınlar, “İmza:Kızın” derken önce hayatlarındaki ilk erkek olan babalarına mektuplar yazdılar. Yanlarında olan, olmayan veya bir kez dahi göremedikleri babalarına… Şimdi kız çocukları büyüdü, hayatın içinde kadın olarak durmayı öğrendi. Bu defa, hayatlarında öyle ya da böyle, iyi ya da kötü, kısa ya da uzun süreli izler bırakmış veya bırakacak olan erkeklere anlattılar yaşadıkları duyguları. Bir resmi imza olsun olmasın, kimi kocasına, kimi sevgilisine, kimi kaybettiği ruh eşine, kimi nefret ettiği “eski” eşine, onu terk eden sevgilisine, kimi de arayıp da hiç bulamadığı o erkeğe yazdı mektubunu.
Farklı sosyo-kültürel yapılardan, farklı yetiştirilme biçimlerinden, farklı duygusal temalardan gelen 100’ü aşkın kadının hayatlarında iz bırakmış, bırakan, bırakacak erkeklere yazdığı mektuplardan oluşan “İmza: Karın”, kadınların hayatı paylaştıkları erkeklerden neler beklediğini farklı yönlerden gün ışığına çıkaran bir kitap. Yaşı, mesleği, kocası kim olursa olsun, kadın her yerde kadın ve kadın olmanın özü ile kadınların beklentileri aslında birbirlerinden çok da farklı değil.
“İmza:Kızın” ekibinden Banu Özkan Tozluyurt’un yayına hazırladığı “İmza:Karın” Mayıs ayından itibaren kitapçıların raflarında yerini alıyor. Bazen kendinizi, bazen hayat arkadaşınızı bazen de çok yakından tanıdığınız kişilerin en saklı hayallerini okuyacağınız kitabın geliri de, çıkış noktası ile çok uyum sağlayan bir amaca hizmet için ayrılıyor: “İmza: Karın” kitabının telif geliri, kadınların huzurlu, mutlu ve kendilerini ifade edebilen bireyler olması için faaliyet gösteren Sınır Tanımayan Ebeveynler Topluluğu Derneği STET için bağışlanacak. 
Kadın gözünden yaşamın detaylarını, kadının kalbinden geçen aşkın 
izlerini yakalamak istiyorsanız, 

“İmza: Karın” size yüzlerce farklı pencere sunuyor. 

29 Nisan 2013 Pazartesi

PAZAR'IN GETİRDİKLERİ :)

Dün büyük oğlumun mezuniyet balosu vardı Isparta'da.Bu sene aksilik çıkmazda final sınavlarında geçerse Süleyman Demirel Üniversitesinden inşaat mühendisi olarak mezun olacak.Geçen hafta balo için aldığımız takım elbise ve gömlek kırışmadan Isparta'ya gitsin diye arabaya bindik ana oğul, düştük yola.Akşam o baloda, ben evde vakit geçirdik.Sabahta iki arkadaşıyla birlikte dört kişi Sparta Mangal Evi 'nde kahvaltı edip Eğirdir Gölü'ne gittik gezmeye.Manzara çok güzel, hava çok güzel, hele ördekler hepsinden güzeldi.
:: Bir DİP NOT ekleyip sizi fotoğraflarla baş başa bırakacağım ::
Kahvaltı yaptığımız mekan güzel ve temizdi.Fiyatları da Antalya'ya göre çok uygundu, tavsiye edebilirim.




















23 Nisan 2013 Salı

23 NİSAN HEPİMİZE KUTLU OLSUN

Bir zamanlar ben de çocuktum ve bir kelebeğin kanadında yaşadım 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramını.Bu kıyafetimin üzerinde pek çok kişinin el emeği ve göz nuru vardır.

12 Nisan 2013 Cuma

Antalya'nın Meşhur Şiş Köfte ve Piyaz Tarifi

Bu tarifi Blogcu.Com günlerimde paylaşmıştım.Lâkin orada unutulup gitmesine gönlüm razı olmadı.Tarif, Deniz Baykal'ın Antalya'ya her gelişinde uğradığı piyazcı Mustafa Yangözler'e ait. Artı olarak piyazın yanında servis ettikleri köftenin tarifi de var.
Fotoğraf istiyorsanız biraz beklemeniz veya bu adrese uğramanız gerekecek.
----------------------------------------
Aşağıdaki tarifi Hürriyet gazetesinin Akdeniz ilavesinden kesip saklamıştım.Ustasının ağzından verilen tarifin gazete kupürünün resmi alttadır.İnternette pek çok piyaz tarifi var ama asıl gerçek tarif bu olduğu için günlüğüme eklemek istedim.Piyazı sevenler ağız tadıyla yesin diye.Hürriyet gazetesine teşekkür ediyorum bu tarifi birinci elden yayınladığı için.

ŞİŞ KÖFTE:

Malzemeler:
1 kilo kuzu budu
250 gram kuzu döşü
1 yemek kaşığı tuz
1 tutam un

Yapılışı:
Kıyma ve döş, kasapta bir kez ve kalınca çektirilir.Yoğurma kabına konulan karışımın üzerine tuz, güzel kızarsın diye bir tutam da un serpilir.Çok fazla olmamak kaydıyla yoğrulur.Avuçla bir köfte büyüklüğünde koparılan karışım, ara sıra parmak uçları ılık suya batırılarak dikdörtgen şişe 7 ile 10 santim uzunluğunda sarılır.Köfte yoğrulduktan sonra hemen pişirilip tüketilir. Bekletilirse yumuşaklığını kaybeder.

PİYAZ:

Malzemeler: (6 kişilik)

Sos için:
3 yemek kaşığı haşlanmış kuru fasulye
1 kahve fincanı tahin
5-6 diş ezilmiş sarımsak
2 kahve fincanı zeytinyağ
1 adet limonun suyu
1 kahve fincanı sirke
2 çay bardağı su

Üst süslemesi için:
4 haşlanmış yumurta
3 domates
6 sivri biber
4 taze soğan
1/2 demet maydanoz
2 tatlı kaşığı kırmızı pulbiber
1 tatlı kaşığı karabiber
1 tatlı kaşığı tuz

Yapılışı:
Fasulyeler bir gece tuzlu suda bekletilir.Şişmiş fasulyeler, orta ateşte tuzlu bol suda yaklaşık 25 dakika, çatlayıp pişinceye kadar haşlanır.Haşlanmış fasulyelerden üç yemek kaşığı kadarı çukur bir kapta çatalla ezilir.Ezilmiş fasulyeye sos malzemesi katılır ve karıştırılır.Haşlanmış fasulyeler kayık veya yayvan servis tabağına konulup üzerine sos gezdirilip karıştırılır.Piyaza, kabukları soyulmuş ve küp küp doğranmış domatesler, dörde bölünmüş yumurtalar, ayıklanmış ve yıkanıp ince kıyılmış taze soğan, yeşil sivri biber ve maydanozlar, tuz, kırmızı pulbiber ve karabiber katıp kabaca karıştırılır.Servis yapılır.

Not:Piyazın ÇANDIR FASULYESİ ile daha güzel olduğu söylenir.Bu benim kendi çevremden duyup aktardığımdır.