Yine
uzun zaman olmuş görüşmeyeli.En son bayram tebriği paylaşmışım.Bu arada
bayramda plansız programsız ve jet hızıyla Bursa-İznik Gölü yaptık
eşimle.Bayramın birinci günü akrabalarla bayramlaşmamızı yaptık.İkinci günü
sabah erkenden düştük yollara.Ben yine yollarda ara ara arabayı durdurup
fotoğraf çektim.Belli bir programımız olmayınca yolumuz Sapanca'ya kadar uzadı
ama orada kalacak yer olmadığı için istikâmeti İznik Gölü'ne çevirdik.Akşamın
geç vaktinde zar zor bir otel (İstanbul Otel) bulduk ve geceyi orada
geçirdik.Göl kenarı değildi ama temiz, bakımlı, küçük bir oteldi.Ailecek
işletiyorlardı.Herkese rahatlıkla tavsiye edebileceğim bir otel.
Gün doğarken
kendimizi gölün kenarına attık hemen, oksijen depolamaya ve fotoğraf çekmeye.Sonra da otelde kahvaltı
yapmak yerine kaldığımız otelin arkasında bulunan çorbacıya girdik.Harbiden çok
güzeldi çorbaları.Çorbamızı içtikten sonra otele dönüp valizimizi topladıktan
sonra tekrar Antalya'ya dönmek için yola çıktık.Dönüşte
İnegöl-Domaniç-Tavşanlı-Çavdarhisar-Gediz-Uşak-Çivril-Işıklı
Gölü-Gökgöl-Dinar-Burdur üzerinden geze geze Antalya'ya ulaştık.Çavdarhisar'dan
geçerken Aizonai antik kentini de ziyaret ettik.Işığın en dik olduğu saatte
çekim yapmak zorunda kaldım ama başka şansım yoktu.Koruma altındaki Işıklı
Gölünü ve Gökgölü fotoğraflamak içinse çok ters bir zamandı ve fotoğraf
çekemeden sadece izlemekle yetinerek gelip geçtim oradan.
Bayram hikayesi bu kadar.Yeni bitirdiğimiz yeğenimin kına ve düğün hikayesi bir sonraki yazıya kısmetse.Görüşürüz yine, kendinize iyi bakın :))
Bu arada siz bu fotoğrafları izleye durun, ben de diğerlerini hazırlayayım...