Çoğunlukla ilkokul yıllarımızdan, biraz da bugünümüzden konuştuk muhabbet ettik.Okula başladığımız ilk yıl yanlış hatırlamıyorsam altmışaltı öğrenciydik.Yıllar içinde bu sayı farklı sebeplerle değişkenlik gösterdi ama hepimiz aynı öğretmenin eğitiminden geçmiş olarak mezun olduk.O günlerden bugünlere herkes biraz değişse de simaları pek değişmemişti.Hatta bazı arkadaşlarda aradan geçen otuzüç yılın izleri neredeyse hiç belli olmuyordu.Çoğu doktor olup mesleğinde çeşitli kademelere yükselmiş, kimisi de kendi işini kurup ticaret hayatının içinde kendilerine yer edinmişlerdi.Birbirimize yaptığımız şakalar, ettiğimiz kavgalar, sert mizaçlı öğretmenimizden yediğimiz küçük şaplaklar, ödevimizi yapmadık diye işittiğimiz azarlar...Hepsi o günlerin acı-tatlı hatıraları olarak muhabbetimize kapı araladı.Ben kendi adıma çok keyifli bir öğleden sonra geçirdim.Güzel geçen bu buluşmayı en kısa zamanda daha geniş katılımlı bir akşam yemeğinde tekrarlamak üzere sözleştik.Ama ikinci buluşmamızı bugün hâlâ hayatta olan ilkokul öğretmenimizi ziyaret ederek gerçekleştireceğiz.Sonrası...Sonrası kısmet bakalım :)
20 Mayıs 2010 Perşembe
NOSTALJİ
İlkokulu bitirdikten sonra bir şekilde ayrılan yollarımız facebook.com sayesinde tekrar kesişti ve dün yani 19 Mayıs'ta bir kısmımız bir araya geldik ve hasret giderdik.Şaka gibi ama dolu dolu otuzüç yıl olmuş.
Çoğunlukla ilkokul yıllarımızdan, biraz da bugünümüzden konuştuk muhabbet ettik.Okula başladığımız ilk yıl yanlış hatırlamıyorsam altmışaltı öğrenciydik.Yıllar içinde bu sayı farklı sebeplerle değişkenlik gösterdi ama hepimiz aynı öğretmenin eğitiminden geçmiş olarak mezun olduk.O günlerden bugünlere herkes biraz değişse de simaları pek değişmemişti.Hatta bazı arkadaşlarda aradan geçen otuzüç yılın izleri neredeyse hiç belli olmuyordu.Çoğu doktor olup mesleğinde çeşitli kademelere yükselmiş, kimisi de kendi işini kurup ticaret hayatının içinde kendilerine yer edinmişlerdi.Birbirimize yaptığımız şakalar, ettiğimiz kavgalar, sert mizaçlı öğretmenimizden yediğimiz küçük şaplaklar, ödevimizi yapmadık diye işittiğimiz azarlar...Hepsi o günlerin acı-tatlı hatıraları olarak muhabbetimize kapı araladı.Ben kendi adıma çok keyifli bir öğleden sonra geçirdim.Güzel geçen bu buluşmayı en kısa zamanda daha geniş katılımlı bir akşam yemeğinde tekrarlamak üzere sözleştik.Ama ikinci buluşmamızı bugün hâlâ hayatta olan ilkokul öğretmenimizi ziyaret ederek gerçekleştireceğiz.Sonrası...Sonrası kısmet bakalım :)
Çoğunlukla ilkokul yıllarımızdan, biraz da bugünümüzden konuştuk muhabbet ettik.Okula başladığımız ilk yıl yanlış hatırlamıyorsam altmışaltı öğrenciydik.Yıllar içinde bu sayı farklı sebeplerle değişkenlik gösterdi ama hepimiz aynı öğretmenin eğitiminden geçmiş olarak mezun olduk.O günlerden bugünlere herkes biraz değişse de simaları pek değişmemişti.Hatta bazı arkadaşlarda aradan geçen otuzüç yılın izleri neredeyse hiç belli olmuyordu.Çoğu doktor olup mesleğinde çeşitli kademelere yükselmiş, kimisi de kendi işini kurup ticaret hayatının içinde kendilerine yer edinmişlerdi.Birbirimize yaptığımız şakalar, ettiğimiz kavgalar, sert mizaçlı öğretmenimizden yediğimiz küçük şaplaklar, ödevimizi yapmadık diye işittiğimiz azarlar...Hepsi o günlerin acı-tatlı hatıraları olarak muhabbetimize kapı araladı.Ben kendi adıma çok keyifli bir öğleden sonra geçirdim.Güzel geçen bu buluşmayı en kısa zamanda daha geniş katılımlı bir akşam yemeğinde tekrarlamak üzere sözleştik.Ama ikinci buluşmamızı bugün hâlâ hayatta olan ilkokul öğretmenimizi ziyaret ederek gerçekleştireceğiz.Sonrası...Sonrası kısmet bakalım :)
15 Mayıs 2010 Cumartesi
AKRABA TOPLANTISI
Aşağı yukarı yedi sekiz senedir akraba toplantısı yapıyoruz.Epey kalabalık bir grub oluşturuyoruz.Toplanmamızın asıl amacı bizden sonra gelen yeni neslin birbirini tanıması, bilmesi ve ileride de bu geleneği devam ettirerek akrabalarını unutmaması.Elbetteki şimdi bizim bir araya gelme isteğimizi onların ileride devam ettirip ettiremeyeceğini bilemeyiz.
Bizim akraba toplantılarımızın bahaneleri hazır.Anneler Günü, Ramazan Bayramı, Kurban Bayramı, İlkbahar pikniği, Sonbahar pikniği, Yayla toplantıları gibi. Bu arada bu toplantıları annemin kız kardeşleri, kardeş çocuklarıyla yapıyoruz.
Annemler dört kız kardeş ve hepsinin de eşleri vefat edeli yıllar oldu ama daha dün gibi aklımızda.Çocukları olarak biz onlara Altın Kızlar adını taktık.
Bu toplantılara bazen okulu ya da işi nedeniyle katılamayan akrabalarımız oluyor.Hepimiz en büyüğümüzden kucağımızdaki bebeğe kadar eksiksiz olarak toplandığımızda 46 kişiyi buluyoruz.Bir düğün bayram yapsak başkasına gerek kalmayacak.Biz kendi kendimize yetecek gibiyiz.Şu anda sülalenin en küçüğü sayılan ve ablamın torunu minik Efe'nin fotoğrafı da altta.Fotoğrafa maaşallah demeden bakmayın emi :)
Şimdilik bizim sülaleden bu kadar...
12 Mayıs 2010 Çarşamba
ÇAĞDAŞ CAM SANATLARI MÜZESİ
Şubat ayının son iki gününü Fotogezileri.com
ve PhotoWorld
dergisinin işbirliğinde düzenlenen Eskişehir-Kütahya gezisinde geçirdiğimi bu yazımda sizinle paylaşmıştım ama sadece Eskişehir kısmını aktarmıştım.
Şimdi de Eskişehir Büyükşehir Belediyesinin Odunpazarı semtinde yeniden hayata döndürdüğü evlerden birini Kent Müzeleri Kompleksi olarak düzenlediği ve Türkiye'nin ilk Çağdaş Cam Sanatları Müzesi ile ilgili kısmını size sunuyorum.Müzede yerli ve yabancı cam sanatçılarının eserleri sergileniyor.Kimi duvarda tablo gibi asılı, kimi yukardaki gibi etrafında koruma ile çevrili bir alanda bulunuyor.Bir kısmı da camdan yapılmış bir kutunun içinde bulunuyor.Hepsinin fotoğrafını çekmeye çalıştım arşivime eklemek için.Bir kısmını sizinle paylaşmak istiyorum.Diğerlerini görmek için bir zahmet Eskişehir'e kadar gideceksiniz artık :))
Siz bu yazıyı okuyup fotoğrafları izlerken ben de fotoğraf sitelerine gideyim bakalım kimler ne fotoğraflar paylaşmış ?
Dip Not :: Bu yazıyı iki ay gecikmeyle yazdığım için kusura bakmayın emi :)
Kütahya'yı da bir iki aya kadar paylaşırım artık :)))
Dip Not :: Bu yazıyı iki ay gecikmeyle yazdığım için kusura bakmayın emi :)
Kütahya'yı da bir iki aya kadar paylaşırım artık :)))
10 Mayıs 2010 Pazartesi
SICAKKK...ÇOK SICAK...
Az önce dışardan geldim ve bugün Antalya çok sıcak.Kendimi eve zor attım.Şimdiden bu kadar çok sıcak olursa yazın sıcağını düşünemiyorum bile...Yandaki fotoğrafı buradaki sıcağı hissedebilmeniz için özellikle seçtim. 2008 yılı Aralık ayında Olympos'ta çekmiştim. ( burada hınzır bir smiley ifadesi var :) )

8 Mayıs 2010 Cumartesi
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)