8 Ocak 2010 Cuma

ÇOCUKLUĞUM VARDI BENİM

Saat çiçeğim vardı benim

Acaba saat kaç diye baktığım

Portakal ağaçlarım vardı benim

Çiçeklerinden kolye bilezik dizdiğim

Asmam vardı benim

Yazın üzümünü yediğim

Yağmurlarım vardı benim

Pencereden inceden yağışını seyrettiğim

Toprağım vardı benim

Suyla yoğurup çanak çömlek yaptığım

Küçücük beton köşem vardı benim

Üzerinde seksek oynadığım

Arkadaşlarım vardı benim

Bahçede ip atladığım

Komşularım vardı benim

Bahçeye bakan balkonlarından çene çaldığım

Anneannemle dedem vardı benim

Annemin kovalamasından kaçıp saklandığım

Babam vardı benim

İşten gelince boynuna sarıldığım

İki katlı evim vardı benim

Merdivenlerinden bir aşağı bir yukarı inip çıktığım

Çocukluğum vardı benim

Şimdi mazide kaldı dediğim

GÜLTER ÖZGÜR

http://kahvekeyfi.blogcu.com/cocuklugum-vardi-benim/2309051

31 Aralık 2009 Perşembe

2009 - - - - - > 2010

YENİ YILINIZI KUTLAR SAĞLIK VE MUTLULUKLAR DİLERİM
HERŞEY GÖNLÜNÜZCE
GÜZELLİKLERLE
DOLU OLSUN
GÜLTER ÖZGÜR

27 Kasım 2009 Cuma

Bayramınız Kutlu Olsun


Yine bir ay olmuş ben buraya bir şeyler yazmayalı.Yine Yeni Yeniden adlı yazımda boya badana işlerinden bahsetmiştim hatırlarsanız.Ama evdeki hesap çarşıya uymadı yine her zamanki gibi.Boyacı bayram öncesi çok dolu olduğunu söyleyince bizim boya işleri de haliyle yaz sonuna kaldı.Sebebine gelince, boyanın ardından parkenin silinmesi ve cilalanması işi vardı.Kış günü kapı pencere açık dahi olsa cila kokusuna mümkün değil katlanılmaz.Hele ki evde astım tedavisi devam eden bir oğul var ise.Eh boya badana, parke cila işlerini yaptıramayınca benim yeni koltuk takımı yaptırma hayallerimde şimdilik yattı.Çünkü bu tür işleri yaptırırken evin boş olması işleri daha da kolaylaştırıyor.Ne yapalım önümüzdeki yaz sonuna kadar idare edeceğiz artık.


Lafı fazla uzatmadan Kurban Bayramınızı kutlayayım.Hepinize sevdiklerinizle birlikte güzel ve mutlu bir bayram dilerim.Antalya'dan selamlar...

21 Ekim 2009 Çarşamba

Yine Yeni Yeniden


Verdiğim ara çok, yazacak konu da çok ama yazacak zaman yok...Ama bu defa dayanamadım ve yazacağım. Tırtıklı Kurabiye yazıma bir şekilde ulaşanlara azıcık sitemim var. Çünkü yazıma ulaşanlardan hiç geri dönüş alamadım. Tarifi uyguladılar mı, uygulamadılar mı? Uyguladılarsa sonuç iyi mi oldu, kötü mü oldu bilen yok. Ben istiyorum ki bu tarifi alıp ta deneyenler varsa lütfen iyi ya da kötü sonuçlarını bu tarifin altında paylaşsınlar. İyi olduysa Allah rızası için bir teşekkür etsinler, kötü olduysa da onu da paylaşsınlar ki neden kötü olduğuna dair tartışıp fikir birliğine varalım.
Tırtıklı Kurabiye ile ilgili neden bu kadar hassas olduğuma gelince, blogumun en altında bloga uğrayanları takip eden bir sistem var ve ona göre gelenlerin büyük bir çoğunluğu Tırtıklı Kurabiye için geliyor ama sonra ne bir ses ne de bir nefes. Doğal olarak hem seviniyorum ilgi çok diye, hem de tarifi uygulayanlar varsa sonuçlarını merak ediyorum.


Neyse gelelim asıl konuya...Temmuz'dan bugüne epey ara verdim. Çünkü oğlumun birinin ÖSS sınavı, sınav sonucu, tercih meselesi ve yerleştirme sonucu, kazandığı okula kayıt işlemleri ve ev tutup yerleştirme işlemleri ile uğraşmak bedenen değilse bile kafamda epeyce bir meşguliyet yarattı. Çok şükür onu Niğde Üniversitesi mimarlık-mühendislik fakültesi İnşaat Mühendisliğine yerleştirdim geldim. Ama daha evde yapılacak işler çok. Kurban bayramı gelmeden evde boya, salonun parkesinin silinmesi gibi işler var. Bu defa bedenen yorgunluk çok ama onun da üstesinden gelirim nasılsa...İnsan isterse nelerin üstesinden gelmez ki...
Verdiğim bu arada blogumu hergün konrol ettim tabii ki. Blogumun sağ tarafında takip etmeye çalıştığım sitelerin adresleri var ve her yazdıklarını mümkün mertebe okumaya çalışıyorum. Özellikle de Lale'nin Bahçesi ni okumadan edemiyorum. Ondaki bu (Allah bozmasın) enerjiden ve neşeden ben de nasibimi almaya çalışıyorum. Tabii ki fotoğrafla ilgili yazıların olduğu siteleri es geçmem mümkün değil.
Sanırım bugünlük bu kadar yazı yeter. Çünkü Yaprak Dökümü 'nü seyretmek için televizyon başına geçeceğim. Ama sizi Antalya'nın güzel bir gece fotoğrafı ile başbaşa bırakıyorum...