11 Aralık 2012 Salı

SUUÇTU FOTOĞRAF BULUŞMASI

Geçtiğimiz hafta sonu SUFODER (Suuçtu Fotoğraf Sanatı Derneği) ve Anadolu Fotoğraf Dergisi'nin birlikte gerçekleştirdikleri SUUÇTU FOTOĞRAF BULUŞMASI için Bursa'nın Mustafakemalpaşa ilçesine gittim.Bol fotoğraflı, bol sohbetli ve çok güzel bir hafta sonu idi.
Buradan, başta Sufoder'in başkanı Sayın Feridun Arslan, sevgili eşi Ülker Arslan, Seyit Ali Geçici, İbrahim Tül ve Aykut Papur olmak üzere adını hatırlayamadığım bir çok gönüllü arkadaşa gönülden teşekkürlerimi gönderiyorum.Bizleri ağırlamak için canla başla çalıştılar.Sizleri tanıdığıma çok memnun oldum.
Ben fotoğraf çekmeye yolda giderken başladım :)
Yanda görmüş olduğunuz fotoğrafı sabah gün ağarırken Eskişehir'den Bursa'ya doğru yol alırken otobüsün içinden çektim.
Birinci gün akşama Türkiye'nin çeşitli illerinden gelen arkadaşlarla birlikte yediğimiz akşam yemeğinin ardından fotoğraf sunumlarını izledik.
İkinci gün sabah yeni katılan arkadaşlarla birlikte gün doğumu fotoğrafı çekmek için saat altı gibi Uluabat Köyü'ne doğru yola çıktık.
Sağdaki fotoğrafı da yine yolda giderken otobüsün ön camına yaklaşıp öyle çektim.



Köye vardığımızda ev sahibi arkadaşlarımız semaverlere çayları çoktan demlemişlerdi bile.Arabanın üzerinde ise koca bir kutuda sıcacık çıtır çıtır simitler ve üçgen peynirler bizi hazırda bekliyordu.


Bir yandan fotoğraf çektik, diğer yandan simit-peynir-çay keyfini sürdük.

Uluabat Köyü'nden sonra rotayı hesapta olmayan Gölyazı'ya çevirdik.Çok merak ettiğim bir yerdi.Benim için iyi oldu.

Gölyazı fotoğrafları biraz fazla olduğu için kolaj yapmak zorunda kaldım.
Gölyazı'da fotoğraf çektikten sonra çay-kahve molası verdik, bir şeyler atıştırıp manzaranın keyfini çıkardık.
Bolca sohbet ettik.Bu uzun moladan sonra tekrar yola düşüp Ömeraltı Köyü'ne doğru yola çıktık.
Aşağı yukarı 2 saate yakın süren yolculuğumuzun son kısmında dağın tepesine doğru otobüsle tırmandık.
Tepeye vardığımızda ise büyük ve yeşil bir düzlük bizi bekliyordu.
Göz alıcı bir güzellik, bol oksijen, doğal ortam daha ne olsun.Bizleri yine taze demlenmiş çay ve sıcacık gözlemeler bekliyordu.
Açlığımızdan olsa gerek önce çaya ve gözlemeye hücum ettik.

Karnımız doyunca gözümüz de açıldı ve başladık fotoğraf çekmeye.Yanda görmüş olduğunuz gibi inekler köyde özgürce yayılıyorlardı.



Hatta poz bile verdiler :))
Sağdaki ninem de sağ olsun herkese poz verdi.Eh bende bir kaç kare fotoğrafını çektim.Sohbeti de güzeldi.

Ömeraltı Köyü'nden dönüşte tam akşam yemeği yerken yağmurun ve fırtınanın azizliği ile bütün ilçede elektrik gitti.Mecburen telefonların ve mumların ışığı altında yemek yedik.Yemekten sonra bir süre elektriğin gelmesini bekledik.Bu arada sohbette koyuldu elbetteki.
Elektrik gelince bir fasıl daha fotoğraf sunumlarını izledik ve anı fotoğrafı çektirdik.

Geceyi tamamladıktan sonra uykulu gözlerle ertesi gün için güç toplamaya yataklarımıza yollandık.


Son gün sabah saat yedide yine araçlara binip düştük yola, Lütfiye Köyü'ne doğru.
Köyde bizi yanda görmüş olduğunuz sevimli köpek karşıladı.
Kahvaltımızın ardından köyün yakınındaki Lütfiye Göletine gidip yansıma fotoğrafları çektik.Ardından Suuçtu Şelalesi'ne geçtik.Her insanın ömründe bir defa gidip görmesi fikrindeyim.
Özellikle de Kasım ayının ortası gibi.
ND filtre ile uzun pozlama fotoğraf çekmeye çalıştım ama elimdeki filtrenin koyuluk derecesi az geldi.Bir arkadaşın elindeki filtre ile benim ekipmana destek vermesi sonucu bu güzel fotoğraf çıktı ortaya.
Suuçtu'da fotoğraf çekerek geçirdiğimiz  saatlerin ardından bizi nefis bir mangal sefası bekliyordu şelalenin alt kısmındaki piknik alanında.Mangal faslının ardından artık veda vakti gelmişti.
Son bir veda fotoğrafı çektirip düştük yollara.Bir başka sefere kısmet bakalım.



Gezi sonrası her zamanki gibi tatlı bir yorgunluğum vardı ama Salı gününden beri nezle grip evdeyim.Bol C vitamini almaya ve dinlenmeye çalışıyorum.
Ayvalı ıhlamur, tarçınlı portakal çayı içiyorum.
Tavşan kanı çayı da ihmal etmiyorum.Ben iyileşene kadar kendinize iyi bakın ve bu fotoğraflarla idare edin canlar :))
-------------------------
DİP NOT: Bu güzel geçen üç günün kısa bir özetini video olarak da izleyebilirsiniz.Videoyu çeken ve hazırlayan ustamız, hocamız sevgili Memduh Ekici'ye çok teşekkür ediyorum.
http://www.youtube.com/watch?v=-BVIMbNlAd8&feature=plcp

27 Kasım 2012 Salı

ANFAD İLE DERNEK GEZİSİ

Geçtiğimiz Pazar günü Antalya'nın Kızıllı-Ekşili köylerine ANFAD 'ın dernek gezisi vardı.Bol fotoğraflı, bol oksijenli, eğlenceli ama aynı zamanda yorucu bir gezi oldu.Hatta fotoğraf çekmekten yanımızda götürdüğümüz yiyecekleri yemeye vakit bile zor bulduk desem yeridir.
En iyisi ben sözüme nokta koyup sizi fotoğraflarla baş başa bırakayım :)























Üstte ve yanda görmüş olduğunuz fotoğraflarımı da arkadaşlar çekip bana gönderdiler, kendilerine tekrar teşekkür ediyorum.


En kısa zamanda tekrar görüşmek üzere, kendinize iyi bakın emi :)

20 Kasım 2012 Salı

EY BLOG AHALİSİ, ORADA MISINIZ :)

Çok uzun zamandır istikrarlı olarak blog yazmıyordum ama artık sahalara yeniden dönme ve eski istikrarı yakalama kararı aldım.Lâkin yarın yıllardır toplandığımız lise arkadaşlarım bana geliyor.Anlayacağınız pasta börek vaziyetleri.
Siz şimdilik photoshopta şekilden şekile soktuğum fotoğrafları izleyin canlar.Yarın akşama belki pasta börek fotoğrafları ile geri dönerim :))
Bir de kayıt düşeyim, şu an Antalya'da felaket yağmur var.Hem de nasıl, bardaktan boşanırcasına.Digitürkün yayını bile gitti...











10 Kasım 2012 Cumartesi

10 KASIM

ATATÜRK'ÜN BÜYÜKLÜĞÜ KARŞISINDA BÜTÜN KELİMELER KİFAYETSİZ KALIYOR...

5 Ekim 2012 Cuma

NİHAYET ÜŞÜYEBİLDİK :)

Geçen sene yine bundan beş gün sonrası için yazmışım üşümek güzeldir, diye.Lâkin, geçen kış o yazının ardından çok soğuk bir kış geçirdik.Umarım bu kış o kadar soğuk geçmez.

25 Eylül 2012 Salı

BAŞIMIZ SAĞ OLSUN

HALKIN OZANI, BOZKIRIN TEZENESİ SEVGİLİ NEŞET ERTAŞ RAHMETLİ OLDU.
TOPRAĞI BOL OLSUN...


11 Eylül 2012 Salı

KAPADOKYA

Üç günlük Fotoiz.Com'un düzenlediği Kapadokya kampından yeni döndüm.
Bu yazı yarın gece yeniden düzenlenip yayına verilecektir.Şimdilik alttaki fotoğrafla idare edin, arkası yarına kaldı.Ben şimdi uyumaya gidiyorum :)
(( 2-Eylül-2012 ))
Sözde ben bu yazıyı bir hafta önce düzenleyip yeniden yayına verecektim ama kampın yorgunluğu bir yanda başımın kalabalığı diğer yanda bir türlü fırsat bulamadım bu geceye kadar.
Bu aralar memleketim sürekli Şehitlerimizin acı haberleri ile sarsılıp duruyor.Dolayısıyla içimden kampta geçirdiğim zamanı şöyle ballandıra ballandıra anlatmak içimden gelmiyor.Fotoğraflarla yetineceksiniz artık.