Antik Kentler etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Antik Kentler etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

17 Mart 2010 Çarşamba

KIRKGÖZ HAN

Antalya Burdur yolu üzerinde Antalya'ya 30 km. uzaklıkta bulunan Kırkgöz Han'ı kitabesine göre II. Gıyaseddin Keyhüsrev Bin Keykubat tarafından 1236 - 1246 yılları arasında yapılmıştır.
Osmanlılar zamanında onarılmıştır. Beden duvarlarından dısarıya doğru fırlayan abidevi portalı bezemesizdir. Tonazla örtülü uzun ve yatay bir holden sonra (15x49m.) 51x49m. genişliğinde büyük bir avluya girilmektedir. Bu avlunun doğu ve batısında kalın kesme taş payeler kesme taşdan sivri kemerli revarklar sıralanmıştır.
Giriş kapısının arkasında sivri beşik tonozlu iki eyvan bulunmaktadır. Bu bölümlerin diğer bölümlerden farklı oluşu özel bir nitelik taşıdığını göstermektedir. Kuzey cephesini içeriden tamamen kapatan tonozla örtülü olan kesme taştan bir bölüm bulunmaktadır.
Hanın yapı malzemesini moloz taş duvarlar oluşturmaktadır. Revak kemerlerinin arasındaki dolgular Osmanlı dönemine aittir. Avlu çevresindeki bölümler yuvarlak kemerlerle birbirlerine ve duvarlara bağlanmıştır.
Döşemealtı belediyesinin talebi üzerine Vakıflar Bölge Müdürlüğünce restorasyon çalışmalarına başlanmış olup, kısa sürede tamamlanarak turizme açılmıştır. 
::Altta ise Antalya'nın en önemli su kaynaklarından Kırkgöz'ün fotoğrafı mevcut::
Eskişehir Odunpazarı ve Çağdaş Cam Sanatları Müzesi ile Kütahya'dan izlenimlerimi paylaşmayı istiyordum ama bu tarihi yapıyı fotoğrafları ile birlikte paylaşmayı şu an için daha önemli gördüm.
Siz fotoğraflarla birlikte yapının nasıl yapıldığını özümseyedurun ben de fotoğraf sitelerindeki fotoğrafları izlemeye devam edeyim :)

30 Aralık 2007 Pazar

EVDİR HAN



::EVDİR HAN::
Antalya – Korkuteli yolu üzerinde, Antalya’ya 18 km uzaklıktaki Yukarı Karaman köyü içinde, Uzunkuyu mevkiinde 78,80 x 45,30 m. büyüklüğündeki hanın taç kapısı, Türk taşçılık ve oymacılık sanatının en güzel örneklerinden biridir.Dışa doğru taşan, sivri kemerli taç kapısı üzerinde Selçuklu Sultanı Keyhusrev’in oğlu Sultan I.İzzeddin Keykavus tarafından 1210 – 1219 yıllarında yapıldığını gösteren üç satırlık bir kitabe vardır.Ne yazık ki bu kitabe günümüze kadar gelememiştir.

Taç kapının kemerini yıldız geçmelerden, düğümlenmiş daire ve baklava şekillerinden oluşan bir bordür sarar.Cephe duvarı 1,50 m. kalınlığındadır.Kemerler üzerine oturtulmuş 7,30 m. yüksekliğinde tonozla örtülü gözler vardır.Bu gözler ortadaki avluya bakmakta, yolcuların hayvanlarını bağlamaya ve yüklerini koymaya yarar.Yolcular için ayrıca odalar vardır.İçerde bu odalardan başka ahırlar da vardır.Çevrede akarsu bulunmadığından, hanın yakınına halk tarafından “Uzunkuyu” olarak adlandırılan bir de sarnıç yapılmıştır.

Hanın üstü beşik örtüsü şeklinde Horasanla doldurulmuştur.Güzel bir işçilik gösteren bu kervansarayın çevre duvarı, her kenarda iki tane olmak üzere, dıştan kare şeklinde dayanak kuleleriyle sağlamlaştırılmıştır.Bölgenin sıcak iklimi nedeniyle diğer hanlarda görülen tamamıyla kapalı bir bölümü yoktur.Tamamı 3.800 metrekarelik bir alanı kaplamaktadır.


Hanın kuzeybatı cephe duvarları oldukça iyi durumda günümüze gelmiş olmasına rağmen diğer kısımlar çok haraptır. Girişin solundaki bir geçitten hanın üstüne çıkılır ve burasının gözetleme yeri olduğu da açıklık kazanmıştır. Hanın dışındaki hamam günümüze yalnızca kalıntıları gelebilmiştir.

KAYNAK : Antalya Tarihi ve Turistik Rehberi
Yazarı :Hüseyin Çimrin